Cinsel fantezilerimizde kendine yer bulabilecek birçok insan var. Pekala bu insanın eski sevgilimiz olması bize ne söyler, bunu geçmiş münasebetimizi atlatamadığımız manasına mı yormalıyız? Gelin açıklayalım…
Kaynak: https://www.psychologytoday.com/us/bl…
Cinsel fantezilerimizde muhakkak bir insanı düşlemek kadar doğal bir şey yoktur.
Mastürbasyon esnasından aklımızdan geçen kişi tanıdığımız biri de olabilir, hiç tanışmadığımız ünlü biri de.
Peki ya hayalini kurduğumuz kişi eski sevgilimiz olursa?
Bu başına geldiğinde insan bekar da olabilir, yeni bir bağlantının ortasında da.
Öte yandan yaşanıp bitmiş bir bağdaki partnerimizi düşlemek, zihnimizde şimdi kendisini atlatamadığımıza dair kuşkularını alevlendirip bizi tedirginliğe sürükleyebilir.
York Üniversitesi’nden psikolog Amy Muise ve birtakım meslektaşlarının “cinsel nostalji” olarak isimlendirdiği bu duruma gelin yakından bakalım.
Romantik bir alakaya adım atan insan, duygusal ve cinsel yakınlık muhtaçlıklarının karşılanmasını bekler. Fakat bazen partnerimizde bu gereksinimlerimiz karşılanmaz hale gelir. Bu durumda cinsel ömrümüze dair duyduğumuz tatmin düşüşe geçecektir.
Böylesi bir durumda kendimizi hoş hatırladığımız bir cinsel anıyı ziyaret ederken bulabiliriz.
Aslında modumuzun düşük olduğu rastgele bir anda nostaljiye sığınabiliriz.
Geçmişimizden memnun anların anısı özgüvenimize yeterli gelir. Daha evvel memnun olduğumuzun şuuru, bize yine keyifli olabileceğimiz fikrini aşılar.
Muise ve meslektaşları, çalışmalarını iki soruya odaklanacak halde detaylandırmışlar:
1- Cinsel nostalji, nitelik olarak öteki cinsel fantezilerden farklı mıdır?
2- Kaçınmalı bağlanan bireyler ile öbür bireylerin cinsel nostalji tecrübesinde bir ayrışma kelam konusu mudur?
Muise ve meslektaşlarına nazaran bağda nasıl bir bağlılık tipi geliştirdiğimiz de cinsel nostaljimize tesir ediyor.
Çoğu kişi partnerine inançlı bir formda bağlanıyor, yani muhtaçlık duydukları her an partnerlerinin yanında olacağına güveniyorlar. Kimisi korkulu bağlanıyor, yani partnerlerinin onları terk edeceği korkusu içine girip alakada yapışkan ve talep içinde bir kimliğe geçiyorlar. Kimisi ise kaçınmalı bağlanıyor, yani münasebette fazla yakınlığı tercih etmeyip kendi bağımsızlıklarına öncelik veriyorlar.
Muise’un araştırmaları, kaçınmalı bağlanan insanların cinsel nostalji yaşamaları için tatminsizlik yaşadıkları bir bağda bulunmalarının kaide olmadığını ve bu tecrübesi başka iki kümeden daha sık yaşadıklarını ortaya koyuyor.
Araştırmaların gösterdiği bulguya nazaran beşerler en sık bekarken ya da bağında şad değilken cinsel nostaljiye sığınıyordu.
Kısacası cinsel nostaljiyi cinsel olarak tatminsiz hissettiğimiz vakitleri belgeleyen bir başa çıkma sistemi olarak görmek mümkün.
Psikolog Stefano Verza, münasebette eski partnerleri hayal etmek üzere bir durumda bunun şimdiki partnerle tartışılmasını gerektiğini vurguluyor.
‘Yaşadıklarınızı ve beklentilerinizi özgürce tartışabileceğiniz bir iletişim kurmanız önemli. İlişkiniz sağlam temellerde kuruluysa zaten bunu ifade ettiğiniz için partnerinizi kaybetme korkusu yaşamanıza gerek yok.’
Belki de eski sevgilinizi düşünürken boşuna o ilgiyi bitirmediğinizi de tekrar tekrar hatırlamak lazımdır!
Bu durum sizin başınıza geldi mi hiç? Ne düşünüyorsunuz bu bahiste? Yorumlarda buluşalım!
